Başarı, şansa bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir; onun anahtarı ise tek kelimeyle odaklanmaktır.
Hayatın her alanında, hangi işi yaparsak yapalım, hangi sahada olursak olalım bir hakikat vardır: Odaklanmak ve Yoğunlaşmak
İnsanı başarıya götüren yol; dağınık, savruk ve tavizlerle dolu bir yol değildir. Başarı, net bir hedef belirlemekle, o hedefi akıl ve mantık süzgecinden geçirip kritize etmekle, ardından da o hedefe ultra yoğunlaşmakla mümkündür. Odaklanmak ve Yoğunlaşmak hayatın kilit noktalarından biridir.
Bir insan, belirlediği hedef doğrultusunda azimle, kararlılıkla ve mücadele ruhuyla aksiyon alırsa; ısrarla üzerine gider, taviz vermez, yılmaz, usanmaz, bıkmaz, durmazsa mutlak manada başarıyı elde eder. İşte o zaman hedefe ulaşmış, başarmış, kazanmış olur. Çünkü odaklanma; olumsuzlukları, başarısızlık ihtimallerini ve negatif tüm engelleri devre dışı bırakır.
Burada çok önemli bir gerçeğin altını çizmek gerekir: Başarısız ve mutsuz olan insanları analiz ettiğinizde, onları dinleyip değerlendirdiğinizde, ortak noktanın hedefe fokuslanmamaları olduğunu görürsünüz. Ne yazık ki onlar odaklanmamış, yoğunlaşmamış ve disiplinli bir şekilde hedeflerine kilitlenmemiştir. Oysa unutulmamalıdır ki; başarı da başarısızlık da asla sürpriz değildir. Başarı; emek isteyen, gayret isteyen, çaba isteyen, odaklanma ve yoğunlaşma gerektiren, olumlu adımları cesaretle atmayı zorunlu kılan bir süreçtir.
Unutmayalım ki; hedefe doğru atılan her pozitif adım, bizi aynı anda başarısızlıktan iki kat uzaklaştırır. Bu bakış açısıyla odaklanmak, başarısızlığı hayatımızdan tamamen çıkarmanın da yoludur.
Her sahada, her aşamada, her unsurda odaklanmak bir olmazsa olmazdır. Eğer biz hedefimize yoğunlaşır, en ufak taviz vermezsek, sadece belirlediğimiz başarıya ulaşmakla kalmayız; aynı eksende, hatta sürpriz eksenlerde bile eşzamanlı büyük başarılara da ulaşırız.
Kısacası; odaklanan insan, kazanan insandır.
SELÇUK YAVUZ – NAME HABER
